Total Pageviews

You can replace this text by going to "Layout" and then "Page Elements" section. Edit " About "

O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZ MÜ ?


Planlı Yazma derslerinin sonunda size ödev olarak verdiğim "köy hayatı" konulu kompozisyonu ben de yazmayı denedim. Mümkün olduğunca size anlattığım kurallara sadık kalarak yazmaya çalıştığım kompozisyonu örnek olması için buraya ekliyorum. Bu yazıyı dikkatlice okuyarak kendi yazdığınız kompozisyonlarla kıyaslayınız. İyi okumalar.

O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZ MÜ?

    En son ne zaman bir köye gittiğimi hatırlamıyorum. Ama şehrin kalabalıklarının üzerime üzerime geldiği şu günlerde dingin bir köy hayatını özlemiyor değilim.
    
    Teknolojiye bağımlı hale gelmiş insan için köy hayatı ilk bakışta pek iç açıcı gelmeyebilir. Hatta teknolojinin insana kattığı hız, köy hayatının ağır aksak ilerleyen zamanıyla kıyaslandığında çok sıkıcı bile gözükebilir. Ancak yaşamdan zevk almasını bilen, küçük hobilerle yaşamanı zenginleştirebilmiş insan için bu durumu tersine çevirmek hiç de zor olmasa gerek.

    Bir kere şehrin stresi yoktur köyde. Kimsenin bir yere yetişmeye çalışmadığı köyde doğal olarak telaş da yoktur. Kornaya basan sinirli insanlar, tıkanmış trafik, dolu otobüsler ve gürültü… Bunların hiçbirini köyde bulamazsınız.
    
    Sadece bu stres unsurlarından arınmanız bile başlı başına bir yaşam sevinci sayılabilecekken bunun yanına bir de tertemiz doğasını, rengârenk çiçekleri, yeşilin bin bir türünü, kuş cıvıltılarını, köpek havlamalarını, içinize çektiğiniz mis gibi köy havasını ekleyin. Nasıl? Şimdiden oralarda olmak istemediniz mi?

    Ama köy hayatının avantajları bu kadarla sınırlı değil. Şehirde yediğimiz ve ne olduğunu bilmediğimiz onlarca yiyecekten de kurtuldunuz. Ünlü hamburger zincirlerinde yediğiniz o bol kalorili sağlıksız hamburgerler şöyle dursun semt pazarından aldığınız sebze ve meyvenin sağlıklı yetiştirildiğinden emin misiniz? Ya da süper marketlerden aldığınız katkı maddeli bir sürü sanayi ürününün sağlınızı hangi hızda bozduğunun farkında mısınız? Stresin hayatımızdan aldığı yıllara bir de sağlıksız beslenmenin çaldığı yılları ekleyin. Zaten mutsuzlukla sürdürdüğünüz hayatınızın bir de kısaldığı gerçeğine daha ne kadar gözlerimizi kapatabiliriz ki?

    Tüm bunların yanında hayalini kurduğunuz köy bir de deniz havasını kokluyorsa işte size ölümsüzlüğün sırrı.

    Şimdilerde biz şehirlilere hayal gibi gelen bu hayat pek uzağımızda değil. Ama elde ettiklerini elinin tersiyle bir kenara itme cesaretini gösterebilirsek. 

    Nasıldı o meşhur şarkı?

    “Orda bir köy var uzakta / Gitmesek de, görmesek de / O köy bizim köyümüzdür."

Gitmeden bile sahiplendiğimiz köylerimizde  bir de yaşadığımızı düşünsenize. İşte o zaman gerçekten de bizim olmaz mı köylerimiz?

Category:

0 yorum:

Post a Comment

Archive

Populer Post

Kaynak: http://bloggereklentileri.blogspot.com/2012/06/sayacl-sosyal-takip-butonlar.html#ixzz28joYCCvC

footer widget

footer widget

Recent Post

Pages

Followers

30 Eylül 2012 Pazar

O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZ MÜ ?


Planlı Yazma derslerinin sonunda size ödev olarak verdiğim "köy hayatı" konulu kompozisyonu ben de yazmayı denedim. Mümkün olduğunca size anlattığım kurallara sadık kalarak yazmaya çalıştığım kompozisyonu örnek olması için buraya ekliyorum. Bu yazıyı dikkatlice okuyarak kendi yazdığınız kompozisyonlarla kıyaslayınız. İyi okumalar.

O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZ MÜ?

    En son ne zaman bir köye gittiğimi hatırlamıyorum. Ama şehrin kalabalıklarının üzerime üzerime geldiği şu günlerde dingin bir köy hayatını özlemiyor değilim.
    
    Teknolojiye bağımlı hale gelmiş insan için köy hayatı ilk bakışta pek iç açıcı gelmeyebilir. Hatta teknolojinin insana kattığı hız, köy hayatının ağır aksak ilerleyen zamanıyla kıyaslandığında çok sıkıcı bile gözükebilir. Ancak yaşamdan zevk almasını bilen, küçük hobilerle yaşamanı zenginleştirebilmiş insan için bu durumu tersine çevirmek hiç de zor olmasa gerek.

    Bir kere şehrin stresi yoktur köyde. Kimsenin bir yere yetişmeye çalışmadığı köyde doğal olarak telaş da yoktur. Kornaya basan sinirli insanlar, tıkanmış trafik, dolu otobüsler ve gürültü… Bunların hiçbirini köyde bulamazsınız.
    
    Sadece bu stres unsurlarından arınmanız bile başlı başına bir yaşam sevinci sayılabilecekken bunun yanına bir de tertemiz doğasını, rengârenk çiçekleri, yeşilin bin bir türünü, kuş cıvıltılarını, köpek havlamalarını, içinize çektiğiniz mis gibi köy havasını ekleyin. Nasıl? Şimdiden oralarda olmak istemediniz mi?

    Ama köy hayatının avantajları bu kadarla sınırlı değil. Şehirde yediğimiz ve ne olduğunu bilmediğimiz onlarca yiyecekten de kurtuldunuz. Ünlü hamburger zincirlerinde yediğiniz o bol kalorili sağlıksız hamburgerler şöyle dursun semt pazarından aldığınız sebze ve meyvenin sağlıklı yetiştirildiğinden emin misiniz? Ya da süper marketlerden aldığınız katkı maddeli bir sürü sanayi ürününün sağlınızı hangi hızda bozduğunun farkında mısınız? Stresin hayatımızdan aldığı yıllara bir de sağlıksız beslenmenin çaldığı yılları ekleyin. Zaten mutsuzlukla sürdürdüğünüz hayatınızın bir de kısaldığı gerçeğine daha ne kadar gözlerimizi kapatabiliriz ki?

    Tüm bunların yanında hayalini kurduğunuz köy bir de deniz havasını kokluyorsa işte size ölümsüzlüğün sırrı.

    Şimdilerde biz şehirlilere hayal gibi gelen bu hayat pek uzağımızda değil. Ama elde ettiklerini elinin tersiyle bir kenara itme cesaretini gösterebilirsek. 

    Nasıldı o meşhur şarkı?

    “Orda bir köy var uzakta / Gitmesek de, görmesek de / O köy bizim köyümüzdür."

Gitmeden bile sahiplendiğimiz köylerimizde  bir de yaşadığımızı düşünsenize. İşte o zaman gerçekten de bizim olmaz mı köylerimiz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder